Hundreds of ducklings peer out through the wire of crowded cages at a seller's warehouse while being transferred between the cages and a transport crate.
Kars is a small multicultural city in the Eastern Anatolia Region of Turkiye. Due to its proximity to the Georgian and Armenian borders, agricultural practices in the region reflect the population's cultural diversity. Locals raise geese, ducks and chickens in coops in their gardens, commonly using the birds for meat. The area is known for its goose meat and feather production and reputedly has the country's largest population of domestic geese.
According to Kars bird sellers, they purchase goslings, ducklings and chicks from production facilities when the birds are only one to three days old to resell them to buyers in the surrounding villages. The young birds live in cramped enclosures in warehouses, receiving only limited food or water until they are sold, usually within about 15 days. No veterinary care is provided to sick birds as sellers say they have little individual value and many die from poor ventilation, insufficient temperature control and inadequate nutrition.
Each day, sellers pack hundreds of young birds into crates and transport them to the surrounding villages in the backs of vehicles. Once sold, sellers replace them with new birds, and the cycle continues.
Yüzlerce ördek yavrusu, bir satıcının deposundaki kalabalık kafeslerin telleri arasından dışarı bakarken, kafesler ile bir taşıma sandığı arasında aktarılıyor.
Kars, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan çok kültürlü küçük bir şehirdir. Gürcistan ve Ermenistan sınırlarına yakınlığı nedeniyle bölgedeki tarımsal uygulamalar nüfusun kültürel çeşitliliğini yansıtmaktadır. Yöre halkı bahçelerindeki kümeslerde kaz, ördek ve tavuk yetiştirmekte ve bu kuşları genellikle et için kullanmaktadır. Bölge, kaz eti ve tüyü üretimiyle tanınıyor ve ülkenin en büyük evcil kaz nüfusuna sahip olduğu söyleniyor.
Kars'taki kuş satıcılarına göre, Elazığ ve İzmir'deki üretim tesislerinden kaz yavrusu, ördek yavrusu ve civcivleri yalnızca bir ila üç günlükken satın alıp çevre köylerdeki alıcılara satıyorlar. Genç kuşlar, genellikle yaklaşık 15 gün içinde satılana kadar depolarda sıkışık muhafazalarda yaşamakta, yalnızca sınırlı yiyecek ve su almaktadır. Satıcılar hasta kuşların çok az bireysel değeri olduğunu ve birçoğunun yetersiz havalandırma, yetersiz ısı kontrolü ve yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünü söylediği için bu kuşlara veteriner bakımı sağlanmıyor.
Satıcılar her gün yüzlerce genç kuşu kasalara doldurup araçların arkasında çevre köylere taşıyor. Satıldıktan sonra satıcılar bunları yeni kuşlarla değiştiriyor ve döngü devam ediyor.
